Diğer Videolarımız İçin Beni Takip Etmeyi Unutmayınız!
DNA ? DAN GEÇEN OTOBANDİKKAT !!
Bu bir biyoloji yazısı değildir.
İnsanoğlu ve diğer canlıların birçoğu, bir sonraki kuşağa elini, kolunu, gözünü, yeteneklerini, duygularını, dna yolu ile, nasıl avlanacağını, ateş yakıp tekerleği nasıl bulacağını mağra resimleri ile bilimin ilerlemesini yazılı kaynaklar ile ünlü kralları ve yöneticileri ressamlar ile, duygularını,geçmişlerini ve geçmişde yaşanan olayları tarihi meraklanılısa yerleri, ise fotoğraflarla bir sonraki kuşağa aktarıyor.
Fotoğrafın Dna? ma balıklama dalmasını sağlayan olay ; imamhatip lisesinde okuyan babamın Arapça bir ezber yapmak üzere kargalar henüz kahvaltılarını yapmadan kalkması ve soğuk olan odaya inat bir sobayı yakması ve yaktığı kibriti telaş ile cebinde okula transferi sonuç, vaka bulunan bir aramada onu kötü alışkanlıklardan korumaya çalışan bir öğretmeni ile girdiği sigara içiyosun, içmiyorsun tartışması sonucu sigara içmeyen babamın sigaraya başlaması ve atılan iftiraya kırılan gururunun etkisiyle , okulu bırakıp Ermeni bir ustadan bu işi öğrenen dayısının yanına çırak olarak girmesi sonucu başladı.Ergenlik dönemine benzer bir çıraklık döneminden sonra, fotoğrafın siyah-beyaz dünyasından renkli dünyaya geçişi gibi bir dünya değişimi yaşayan babamın Dna? sına fotoğrafçılık bir bir kodlanıyordu.
Bir yandan da kader ağlarını örüyordu.Kızmeslek lisesine giden komşu kızı ile tanışılıyor, gittiği okulun arka caddesinde bir fotoğrafçı açılıyor, çekilen defile ve hatıra fotoğrafının satışı komşu kızı tarafından yapılıyor, yapılan işler sırasında gelişen duygularla sevdalanıyor ve birbirleriyle imkansızlıkla evleniliyor.Vede en sonunda İşlenmiş Dna kodları 81 senesinde bana aktarılıyor.
Bir çocuğun bir mesleği sevmesi için sadece o mesleğin içinde büyümesi yetmiyor, mesleğin dna?ya bir otoban yolu ile aktarılması ve bu kodların merak olarak su yüzüne çıkmasıyla oluyor. Beş yaşında fotoğrafhanede tek başıma kalmanın zorunlu olduğu bir durumda , filaşların lambalarıyla oynarken , önce yerçekimini ardından da ,lambaların kırılabileceğini öğrenerek başladı. Yaşanan bu olayın negatif etkisini pozitife çevirmek ile geçen çocukluk ve gençlik yılları sonrası gelişen teknoloji ile birleşen fotoğrafçılık artık hayatımın tamamı olmuştu.Bu yaşantıya ek olarak denemeler, yazılımlar, kitaplar, araştırmalar ve dünyanın en iyilerinden olan beş farklı fotoğraf sanatçıdan alınan dersler sonucu oluşan tecrübeleri denemek maksadı ile katıldığını uluslararası yarışmalarda kazanmış olduğum birçok ödül ile doğru yolda olmanın verdiği gururla yaşıyorum.
Şimdi çocuklarım İdil ve Toprak'a da bu sanatsal kodların aktardığını düşünerek yaşama devam ediyorum. Gerisi mi? Onu henüz bende yaşamadım. Yaşayınca görüşürüz.
Kocaman başarılar size...